21.12.2009

Hindistan Cevizli Makaron (Kokosmakronen)



Buralara da kış geldi. Hem de ne kış! Haftasonu gündüz -10.5 dereyi gördük. Lahana gibi giyinmiş olmama rağmen soğuğa yenik düşüp üşütmüşüm. Neyse ki çok ağır geçirmiyorum. İyice toparlanana kadar evden burnumu çıkarmayacağım dışarı. Hava biraz daha ısındı ama hala eksi derecelerde ve her yer hala bembeyaz.

Böyle havalarda yapılacak en güzel şey kanepenin üzerinde, battaniyenin altında sevdiğiniz bir kitabı okurken sıcak bitki çayınızı yudumlamak. Tabii yanında atıştıracak birşeyler olursa daha da güzel :)

Bu makaronları bugün denedim. Benim gibi siz de makaron yapma özürlüyseniz bu hindistan cevizli makaronlar tam size göre. Hem yapımı çok kolay, hem de çok lezzetliler. Eğer hindistan cevizi tadını da seviyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.



Malzemeler:

3 adet yumurtanın beyazı
1 fiske tuz
200 gr toz şeker
250 gr hindistan cevizi rendesi
1 çay kaşığı limon suyu

Yapılışı:

Yumurta beyazlarını bir fiske tuz ile katışalana kadar çırpın. Beyazlar katılaşınca üzerine toz şekeri ekleyin ve çırpmaya devam edin. Şeker eridikten sonra hindistan cevizi ve limon suyunu ekleyin ve bir spatula yardımı ile iyice karıştırın. Karışımı 15 dk dinlendirin. Daha sonra dondurma kaşığı ile yağlı kağıt serilmiş tepsiye makaronları yerleştirin. Önceden ısıtılmış fırında 170 C de 20 dk kadar pişirin.

Afiyet olsun!

17.12.2009

Elmalı Pay - Apple Pie




Evde kalmış ve bozulmaya yüz tutmuş elmaları değerlendireyim diye bu elmalı payı denedim. Bu pay hamuru biraz değişik, amerikan tarzı olarak da geçiyor. Bu aralar ölçüleri hislerime güvenerek yapmayı tercih ediyorum. Neyse ki yine güzel bir kıvam yakalamayı başardım.

1 cup = 240 ml

Malzemeler:

Hamur malzemesi:
1.5 cup un
125 gr tereyağ
2 yemek kaşığı toz şeker
1/2 çay kaşığı tuz
5 yemek kaşığı buz gibi soğuk su

İç malzemesi:
300 gr elma (3 adet orta boy)
50 gr toz şeker (yaklaşık hafif tepeleme 4 yemek kaşığı)
1/4 çay kaşığı tuz
30 gr kuru üzüm (3 yemek kaşığı)
1 tatlı kaşığı nişasta
1 çay kaşığı tarçın
biraz muskat (isteğe bağlı)
bir bıçağın ucuyla yani çok az karanfil tozu (isteğe bağlı)

Yapılışı:

Elmaları soyun. Çok ince dilimlere bölün ve bir kaba alın. Üzerine toz şekeri, tuzu ve baharatları da ekleyin. Karıştırın ve biraz bekleyin. Bu arada kuru üzümleri bir kaba alın üzerine sıcak su ekleyin. Bir kaç dakika yumuşamalarını bekleyin ve elmalara ekleyin. En son olarak nişastayı ekleyin ve karıştırın.

Hamuru yapmak için un, toz şeker, tuzu bir kaba alın. Üzerine küp küp doğranmış soğuk tereyağı ekleyin. Hamuru yoğurmaya başlayın. Unla tereyağ birleşmeye başlayınca kaşık kaşık soğuk suyu da ekleyin. Kademeli eklemeye dikkat edin gerekli olan su miktarı unun  cinsine göre değişebilir. Hamuru hızlıca toparlayın. 2 parçaya bölün. İlk parçayı unlanmış tezgaha alın. 22 cm çapında açın. Tart kalıbınıza (18 cm çapında) yerleştirin. Kenarlardan sarkan parçaları kesip hamurun geri kalanına ekleyin. Kalıba yerleştirdiğiniz hamurun üzerine elmalı karışımı yayın. Diğer hamur parçasını da açın. İster kurabiye kalıbıyla kesip parça parça, isterseniz bütün olarak elmaların üzerini kaplayın. Hamuru tek parça olarak kullanmak istiyorsanız pişerken hava alması için üzerine delikler açmayı unutmayın. Payınızı 190 C de önceden ısıtılmış fırında 45 dk kadar pişirin.

Not: Ben küçük boy tart kalıbım olmadığında orta boy yuvarlak pyreximin kapağını kalıp olarak kullandım. Kapağın çapı 18 cmlik.

Afiyet olsun!

24.11.2009

Çikolatalı Pasta



Mutfaktan uzun zamandır ayrı kaldım. Tabii ki yemek yapıyorum ama yeni denemelerim olmuyor pek bu aralar. İnsan bir süre sonra kendini tekrarlamaya başlıyor. Ben de o dönemimi yaşıyorum sanırım. Nihayet bugün şeytanın bacağını kırdım. Bu soğuk ve yağmurlu kış gününde evde olunca yüzümü güldürecek ve midemi şenlendirecek bir deneme yaptım. Evdeki taze sıvı kremaları bozulmadan kullanmak bahanesiyle pasta yapmaya karar verdim. Bildiğim tek şey kekin içinde sıvı krema olacağıydı, bunun dışında ne yapacağımı tam olarak bilmeden başladım kekimi yapmaya. Böylece tamamen bana ait bir kek tarifi çıktı ortaya. Bence oldukça başarılı bir kek oldu. Evde başka meyve olmayınca pastamı muzlu yaptım. Frambuazlı ya da çilekli de çok güzel olur bence. Üzerini de çikolatalı ganaj ile kaplayınca ortaya çikolata krizlerine birebir gelecek, çikolata tadı oldukça yoğun bir pasta çıktı.


Kekle, pastayla pek arası olmayan eşim arka arkaya iki dilim yiyince onayını da almış oldu ve burada yayınlanmaya hak kazandı :)


Ekleme: Pasta ertesi gün  (yani bugün) çok daha iyi oldu. Hem tadı hem görüntüsü yerine oturdu. Şimdi farkediyorum ki dün sabırsızlıktan çikolata tam donmadan fotoğraf çekmişim (Bkz. alttaki fotoğraf). Bugün de yukarıda görmüş olduğunuz dilimin fotoğrafını mideme indirmeden az önce çektim :)




Malzemeler: (4-6 kişilik)


Kakaolu Kek için:



2 yumurta (sarısı beyazı ayrılacak)
100 gr toz şeker
1 tatlı kaşığı vanilya aroması ya da 1 paket premium vanilya
200 ml sıvı krema (soğuk olacak)
100 gr un
30 gr kakao
1 tatlı kaşığı kabartma tozu

Çikolatalı Ganaj için:

200 gr bitter çikolata (ben %55 kakao oranlı kuvertür kullandım)
200 ml sıvı krema
1 tatlı kaşığı tereyağ

Arası ve üzeri için ben 2 adet muz kullandım. Meyve olarak frambuaz, çilek vb. kullanabilirsiniz.

Yapılışı:

Kek için yumurta sarıları, toz şeker ve vanilya aromasını şeker eriyene kadar çırpın. Üzerine soğuk sıvı kremayı ekleyin ve hızlı devirde krema hafif koyulaşana kadar çırpın. Bu karışımın üzerine un, kakao ve kabartma tozunu eleyin. Tahta bir kaşık yardımıyla dış taraftan ortaya doğru karıştırın. Aşırı karıştırmamaya dikkat edin. Yumurta beyazlarını ayrı bir kapta katılaşana ve kar beyaz olana kadar çırpın. Yumurta aklarını yavaş yavaş kek karışımına ekleyin. Tahta kaşıkla hafifçe karıştırarak yumurta beyazını kek karışımına yedirin. Puf puf görünümlü bir kek hamuru elde edeceksiniz. Yağlanmış ya da parşömen kağıdı serilmiş 18 cmlik kelepçeli kek kalıbına karışımı dökün. Üzerini düzleştirmek için kalıbı hafifçe tezgaha vurun. Önceden ısıtılmış fırında 180 Cde 45 dk pişirin.

Keki fırından çıkardıktan sonra soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra kalıptan çıkarın. Enlemesine ortadan ikiye bölün.

Çikolatalı ganaj için sıvı kremayı küçük bir tencereye boşaltın. Kaynatmadan ısıtın. Dumanlar çıkmaya başlayınca ocaktan alın. İçine ufak doğranmış bitter çikolatayı ekleyin. Karıştırarak çikolatanın erimesini sağlayın. Son olarak tereyağı ekleyin. Eriyene kadar karıştırın. Ganajı oda sıcaklığında biraz katılaşması için bırakın.

Ganaj biraz katılaştıktan sonra yarısını taban olarak kullanacağınız parçanın üzerine sürün. İstediğiniz meyveyi koyun. Üzerine diğer kek parçasını kapatın. En üzerine geri kalan ganajı sürün. Soğuması için buzdolabına kaldırın. En az 3 saat bekletin.

Afiyet olsun!

11.11.2009

Guacamole - Avokado Dip


Bu tarifi eski ev arkadaşlarımdan biri olan Meksika'lı arkadaşımdan öğrenmiştim. Avokadonun anavatanı Meksika olduğunda arkadaşım bol bol avokado yerdi. Benim o zamana kadar pek bir tanışıklığım yoktu bu meyve ile. Tanıştıktan sonra sevdim ama yine de aklıma gelip aldığım çok nadirdir. Ben hala tropik meyvelere alışamadım. Bir yerlerde denk gelirsem yiyiyorum ama yine de eve alıp yemek aklıma gelmiyor pek. Benim için meyve çocukluğumda ne yiyorsam hala o :) Alışkanlık sanırım. Kışın ise en sevdiğim, bir oturuşta kilolarca yiyebileceğim tek meyve var. O da MANDALİNA. Bugün yine Türk mandalinası bulup aldım. Akşama yine mandalina şenliği var :)


Geçenlerde ise markette Türk inciri hatta Bursa inciri buldum :) Öyle bir kokusu vardı ki çocukluğumu hatırladım. Burgaz'da yaz tatillerinde ağaçlardan az incir toplayıp yemedim. Şimdi uzaktayım...Yine de memleketimden binlerce kilometre uzaktayken bile doğduğum şehrin güneşiyle yetişmiş meyveleri yiyebilme şansına sahibim. İnsanın içi buruluyor tabii ki ama ya hiç bulamasaydık diyerek avutuyorum kendimi.



Avokadoya geri dönersek faydalarına baktığımda arkadaşımın ve genel olarak Güney Amerikalı'ların neden hep mutlu ve enerji dolu olduğunu anlamak zor değil. Avokado depresyona da iyi geliyormuş! Anlaşılan bu kış bizim eve kış depresyonu uğramasın diye bol bol avokado alınacak :)

Avokadonun faydalarını okumak için Realage'e bir uğrayın. Ben senede iki kez Realage testi yapıp gerçek yaşımı da öğreniyorum. Eğer bu testi uygalamayan varsa bir deneyin bence ve insanın yaşını neler etkiliyormuş görüp şaşırın :)


Malzemeler:

1 adet olgun avokado
1 adet küçük domates (kabuğu soyulmuş, çekirdekleri çıkartılmış)
1 yemek kaşığı minik doğranmış kırmızı kuru soğan
1/2 limonun suyu
tuz
kişniş (ben sevmediğim için kullanmadım)

Yapılışı:

Avokadoyu ortadan ikiye ayırın. Çekirdeğini çıkarın. Bir kaşık yardımıyla kabuğundan ayırın. Bir tabağa alıp çatalla ezin. Üzerine minik doğranmış domatesi, soğanı, tuzu, limon suyunu ve istiyorsanız kişnişi ekleyin. Hepsini karıştırın. Biraz dinlendirip servis yapın.

Avokado dip mısır cipsi ile ya da taco içine sürülerek yenilebiir.

Afiyet olsun!

20.10.2009

Mermer Kek


Siteyi güncellemeyeli neredeyse bir ay olacak. Bu arada mutfakcanavarı 2 yaşını devirmiş, yoğunluktan farketmemişim bile. Nice mutlu yıllara mutfakcanavarı :)


Bu tarif nişasta paketinin arkasından. Daha önce bir kez daha yapmıştım. İçinde tereyağ olduğundan sık yapacağım bir tarif değil. Ama gerçek şu ki tereyağlı olan kek kurabiyenin tadı da başka oluyor :) Bu kekin yapısı kum gibi. Yani yediğinizde ağızda kum gibi dağılıyor. İnsanın canı bazen de kum kek çekiyor.


Malzemeler:



1 paket tereyağ (ben 200 gr kullandım)
200 gr toz şeker
1 paket bourbon vanilya
4 yumurta
150 gr un
150 gr mısır nişastası
3 silme tatlı kaşığı kabartma tozu
2 yemek kaşığı toz şeker
2 yemek kaşığı kakao
2 yemek kaşığı süt

Yapılışı:

Tereyağı kaynatmadan eritin. Bir kapta yumurta, toz şeker ve vanilyayı çırpın. Üzerine tereyağı ekleyin, çırpmaya devam edin. Un, nişasta ve kabartma tozunu da ekleyin. Hepsi iyice karışına kadar çırpın. Kek kalıbınızı yağlayın. Karışımın 2/3 ünü kaba koyun. Kalan 1/3 lük kısma kakao, toz şeker ve sütü ekleyin, çırpın. Bu karışımı da beyaz karışımın üzerine ekleyin. Bir çatalı karışımın içinde zigzag yaparak gezdirin. Önceden ısıtılmış fırında 190 Cde 30 dk pişirin. (Pişirme süresi fırına göre değişebilir. Kekin pişip pişmediğini kontrol etmek için kürdan testi uygulayın. Kekin içinde kürdan batırın. Temiz çıkıyorsa pişmiş demektir).

Afiyet olsun!

27.09.2009

Un kurabiyesi



Bayram geldi geçti ama ben bir türlü yazamadım. Herkesin geçmiş bayramını kutluyorum.

Önümde çok yoğun günler var. Hem yorucu, hem stresli. İnanıyorum herşey gibi o günler de geçip gidecek ve ben nehire karşı kahvemi yudumlarken bir oh çekeceğim :) Bu aralar tam bir ev kuşu olduğumdan atıştıracak birşeyler arıyorum. Geçen akşam da nasıl olduysa çay ve un kurabiyesi düştü aklıma. Burada en çok özlediğim şeylerden biri güzel bir sohbet eşliğinde demleme çay içmek. Eşim çay sevmediğinden kendime çok nadir çay demlerim. Ama son günlerde sık sık demler oldum. Özlemişim demleme çayın tadını. Bitki çayları da ayrı güzel tabii, benim favorilerimin biri papatya çayı diğeri ise melisa ile limonotu karışımı. Bu çayları özellikle gece yatmadan önce içerim böylece rahat rahat uyurum.

Kurabiyeye gelince herkesin kendine göre bir un kurabiyesi tarifi vardır. Ama benim istediğim gibi bir tarifim yoktu. Biraz araştırınca portakalağacı'ndaki tarifi denemeye karar verdim. Tam istediğim gibi harika bir kurabiye oldu. Benim un kurabiyelerim biraz kızarmış ama olsun tatları süperdi. Ben tarifte ufak tefek değişiklikler yaptım.

Malzemeler: (25-30 adet kurabiye)

1/2 paket tereyağ
4 yemek kaşığı sıvı yağ (zeytinyağ kullandım)
2 yemek kaşığı pudra şekeri
1 paket bourbon vanilya (Türkiye'de Gourmet şekerli vanilin diye satılıyor)
2 yemek kaşığı nişasta
2 su bardağı un
üzerine serpmek için pudra şekeri

Yapılışı:

Tereyağı eritin. Bir kaba alın üzerine sıvı yağ, vanilya ve pudra şekerini ekleyin. Hepsi iyice karışına kadar çırpın. Üzerine nişasta ve unu ekleyin. Toparlanana kadar yoğurun. 3 parçaya ayırın. Her parçayı rulo yapın. 2 parmak kalınlığında parçalar kesin. Üzerlerine bıçağı tersi ile çizgi yapın. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine alın. Önceden ısıtılmış fırında 150-160 Cde üzeri kızarmayacak şekilde 8-10 dk pişirin. Fırından çıkarınca üzerine pudra şekeri serpin.

Afiyet olsun!

11.09.2009

Panna Cotta



Panna Cotta bir İtalyan pudingi. Daha önce evde bir kez yapmayı denemiştim ama içindeki krema miktarı bana fazla geldiğinden tadını ağır bulmuştum. Orijinal tarifte sadece krema ile yapılıyor bu puding. Ben krema miktarını azaltarak süt ile tamamladım. Böylece tadını hafifletmiş oldum. Üzerine ise evdeki donmuş frambuazları şeker ile pişirerek bir sos hazırladım. Üzerine koyacağınız meyve sizin zevkinize kalmış. Frenk üzümü ve çilekle de çok güzel olur.

İçerisindeki vanilya aroması ise tat vermesi açısından önemli bir malzeme. Eğer bulabiliyorsanız vanilya çubuğu kullanabilirsiniz. İtiraf ediyorum ben şimdiye kadar hiç almadım. Bir çubuğa 3 Euro vermeye razı değilim :) Onun yerine Dr. Oetker'in bourbon vanilya aromasını kullanıyorum. İçinde gerçek vanilya özütü var fiyatı da çok daha uygun. Onu da bulamazsanız vanilya aroması yoğun olan şekerli vanilin kullanabilirsiniz.

Agar agar ise yosunlardan elde edilen bitkisel jelatin. Benim kullandığım ürünün markası RUF ve Türkiye'de bulmanın mümkün olduğunu okudum. Paketi böyle.

Malzemeler: (4 kişilik)

150 ml sıvı krema
350 ml süt (ben %1.5 yağlı süt kullandım)
50 gr toz şeker
1 paket bourbon vanilya aroması (ya da 1 paket gourmet vanilya)
1 paket agar agar (ya da toz jelatin)

Yapılışı:

Süt, krema, toz şeker ve agar agarı bir tencereye alın. Orta ateşte kaynayana kadar karıştırarak pişirin. Karışım yavaş kaynamalı çok fokurdamamalı. Kaynamaya başladıktan sonra vanilya aromasını da ekleyin. 3 dk. daha pişirin. Ocaktan alın. Soğuk su ile ıslattığınız kaplara eşit miktarda bölüştürün. Oda sıcaklığına geldikten sonra buzdolabına koyun. En az 3 saat dinlendirin. Ertesi gün servis yaparsanız daha da güzel oluyor. Üzerine istediğiniz meyvelerden bir sos ile süsleyerek servis yapın.

Not: Panno cottayı kaptan çıkarmak için kabın kenarından bıçakla geçin. Böylece panna cotta kolayca çıkacaktır.

Afiyet olsun!

31.08.2009

Çilek Soslu Şeftalili Mus



Umarım Türkiye'de hala şeftali ve çilek bulmak mümkündür ve tarifi vermekte geç kalmamışımdır. İftar sofralarına uygun olacağını düşündüğüm çok hafif bir tatlı. Tarifin orijinali bloğunu henüz keşfettiğim sevgili Helen'e ait. Sayfasında kendisinin ortaya çıkardığı muhteşem tarifleri var. Tarifin orijinali İngilizce olduğundan Türkçe'ye çevirmek için kendisinden izin istedim. Emeğe saygı gösterildiği sürece başkalarına ait tariflerin paylaşılmasından rahatsızlık duymuyorum. Ama habersizce kopyala yapıştır yapılması beni çok sinirlendiriyor. Son zamanlarda birkaç sitede izinsiz yayınlanan tariflerimi bulunca tepki gösterdim. Neyse ki tepkime karşılık düzeltmeler yapıldı.

Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum.

Malzemeler:

1 bardak = 1 cup = 240 ml

Şeftali Püresi için:
1 tatlı kaşığı toz jelatin ya da agar agar (bitkisel jelatin)
1 yemek kaşığı soğuk su
1 bardak soyulmuş dilimlenmiş şeftali (200 gr)
1/2 limon suyu ve kabuğı
2 dolu yemek kaşığı toz şeker

Şeftalili mus için:
1/2 tatlı kaşığı toz jelatin ya da agar agar
2 yemek kaşığı su
3/4 su bardağı soyulmuş dilimlenmiş şeftali (130 gr)
2 dolu yemek kaşığı toz şeker
125ml sıvı krema (mutlaka soğuk olmalı)

Çilek püresi için:
1/2 tatlı kaşığı toz jelatin ya da agar agar
2 yemek kaşığı su
3/4 su bardağı çilek (115 gr)
1 dolu yemek kaşığı toz şeker (miktarı çileğin tadına göre ayarlanabilir)
birkaç damla limon suyu

Yapılışı:

Şeftali püresi:
Toz jelatin kullanıyorsanız bir kaba su ve jelatini ekleyin, kaşıkla karıştırın.  Soyulmuş ve dilimlenmiş şeftali, limon suyu, limon kabuğu ve toz şekeri blenderdan geçirin. Karışımı küçük bir tencereye alın orta ateşte kaynamaya bırakın. Su içinde erittiğiniz jelatini ekleyin. Jelatin tamamen eriyene kadar karıştırın.  Ocaktan alın. (Benim gibi agar agar kullanacaksanız agar agar, su ve şeftali püresini tencereye alın. 2 dakika kaynatın ve ocaktan alın).  Püre oda sıcaklığına gelince 4 adet kaba eşit olarak bölüştürün. Katılaşana kadar buzdolabında bekletin.

Şeftalili mus:
Toz jelatin kullanıyorsanız bir kaba su ve jelatini ekleyin, kaşıkla karıştırın.  Soyulmuş ve dilimlenmiş şeftali ve toz şekeri blenderdan geçirin. Karışımı küçük bir tencereye alın orta ateşte kaynamaya bırakın. Su içinde erittiğiniz jelatini ekleyin. Jelatin tamamen eriyene kadar karıştırın. Ocaktan alın. (Benim gibi agar agar kullanacaksanız agar agar, su ve şeftali püresini tencereye alın. 2 dakika kaynatın ve ocaktan alın).  Püre oda sıcaklığına gelip katılaşmaya başlayınca ayrı bir kapta çırptığınız ve katı kıvama gelmiş kremayı yavaşça ekleyip karıştırın. Katılaşmış olan şeftali pürelerinin üzerine eşit miktarda paylaştırın. Katılaşması için tekrar buzdolabına koyun.

Çilek püresi:
Toz jelatin kullanıyorsanız bir kaba su ve jelatini ekleyin, kaşıkla karıştırın.  Yıkanmış ve ayıklanmış çilekleri, limon suyu toz şekeri blenderdan geçirin. Karışımı küçük bir tencereye alın orta ateşte kaynamaya bırakın. Su içinde erittiğiniz jelatini ekleyin. Jelatin tamamen eriyene kadar karıştırın.  Ocaktan alın. (Benim gibi agar agar kullanacaksanız agar agar, su ve çilek püresini tencereye alın. 2 dakika kaynatın ve ocaktan alın).  Püre oda sıcaklığına gelince musların üzerine eşit olarak paylaştırın. Katılaşana kadar buzdolabında bekletin.

Not: Agar Agarı Türkiye'de büyük marketlerde Agartine (Marka RUF) ismiyle bulabilirsiniz.

19.08.2009

Buğday Salatası



Kısacık bir tatilden döndüm. Yetmedi tabii. Geçen yıl gittiğimiz Cinque Terre bizi yine çağırdı. Yine çok güzeldi ama bu sefer biraz daha kalabalıktı. Kafaları dinledik, az da olsa yenilendik. Hayat keşke Vernazza'daki gibi sakin ve stressiz olsa...

Bu buğday salatasını geçen hafta yapmıştım. İlk defa buğdaylı bir salata denedim. İçine evdeki malzemelerden koydum. Siz de kendinize göre malzemeleri ekleyip çıkartabilirsiniz.

Malzemeler:
1 su bardağı buğday
2 adet domates
1 yemek kaşığı kapari
3 yemek kaşığı küp küp doğranmış salatalık turşusu
3 yemek kaşığı konserve mısır
1 adet taze ya da konserve enginar
Dereotu
Deniz tuzu
Karabiber
Limon
Zeytinyağ

Yapılışı:
Buğdayı yıkayıp bir tencereye alın, üzerine su ekleyerek birkaç saat bekletin. Suyunu süzüp yeni su ekleyin ve yumuşayana kadar pişirin. Süzüp soğumaya bırakın. Bir salata kabına alın. Üzerine diğer malzemeleri ekleyin.

Afiyet olsun!

9.08.2009

Frambuazlı Cheesecake



Süzme yoğurt ile cheesecake yapmayı uzun zamandır denemek istiyordum. Buradaki cheesecake (Käsekuchen) tariflerinde quark denilen ve süzme yoğurda benzeyen bir süt ürünü kullanılıyor. Türkiye'de bildiğim kadarıyla bu ürün yok ama yerini birebir olmasa da doldurabilecek olan süzme yoğurt var. Ben de bu sefer tadını çok sevdiğim bu cheesecake tarifini süzme yoğurt ile denedim. Sonuçta quark ile yapılandan çok büyük bir tat farkı olmadı. Test ettim, onayladım! :) Süzme yoğurtla da cheesecake gayet lezzetli oluyor. Tabii yoğurdunuzun ekşi olmaması gerekiyor. Süzme yoğurt krem peynir yerine kullanılabilecek daha hafif bir alternatif.

Malzemeler:

Tabanı için:
40 gr. toz şeker
200 gr. un
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 yumurta
80 gr. tereyağ

Dolgu malzemesi için:
60 gr. toz şeker
1 yumurta (sarısı beyazı ayrılacak)
500 gr. Magerquark ya da süzme yoğurt
2 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi
1 paket vanilya
20 gr. vanilyalı puding tozu
120 gr. frambuaz

Yapılışı:
Hamuru için 40 gr. toz şeker, un, kabartma tozu, 1 yumurta ve tereyağı yoğurun. 1 saat buzdolabında dinlendirin. Dolaptan çıkarınca 32 cm çapında açın ve 26 cmlik bir kalıba yerleştirin. Kenarları yüksek olacak. (Ben sabırsız olduğum için hamuru yoğurup, kaba ellerimle yayıyorum, buzluğa atıyorum 15-20 dk da hazır oluyor).
Dolgu malzemesi için 60 gr. toz şeker, 1 yumurta sarısı, vanilya, vanilyalı puding tozu, portakal kabuğu ve süzme yoğurdu (ya da Magerquark) bir kapta çırpın. Üzerine ayrı bir yerde katılaşana kadar çırptığınız yumurta akını yavaşça ekleyin. Tahta kaşıkla karıştırın. 80 gr. frambuazı ekleyip karıştırın. Hazırladığınız karışımı hamurun üzerine yayın. Üzerine kalan 40 gr. frambuazı serpiştirin. Önceden ısıttığınız fırında 180 Cde 30-35 dk pişirin. Ertesi gün servis yaparsanız tadı daha güzel olur.

Afiyet olsun!

31.07.2009

Erişteli Yeşil Mercimek Yemeği (Düdüklüde)



Mercimeği çok severim, sık sık da yaparım. Erişteli olarak ilk defa denedim. Sonuçtan çok memnun kaldım.

Malzemeler:

1 su bardağı yeşil mercimek
1/2 su bardağı erişte
4 yemek kaşığı zeytinyağ
1 adet iri kuru soğan
1 diş sarımsak
1 adet domates
1 yemek kaşığı domates salçası
1 çay kaşığı kimyon
1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber
1 yemek kaşığı kuru nane
tuz
karabiber

Yapılışı:

Düdüklü tencereye zeytinyağı koyun, yemeklik doğranmış soğan ve sarımsağı ekleyin. Biraz kavurun. Üzerine salça ve kabukları soyulup küp küp kesilmiş domatesi de ekleyin. 2 dk. daha kavurun. Üzerine yıkanmış mercimek ve erişteyi ekleyin. 1 dk. daha kavurun. Tuz, karabiber, kırmızı biberi ve kimyonu ekleyin. Malzemelerin üzerini 2.5-3 parmak geçecek kadar sıcak su ekleyin. Tencerenin kapağını kapatın. Düdüğü ötüp altını kıstıktan sonra 9-10 dk pişirin.  Ocaktan alınca için kuru naneyi de ekleyin.

Afiyet olsun!

Not1 : Ben yemeğin suyunu biraz fazla kaçırmıştım yemek piştikten sonra düdüklü tencerenin kapağını açıp 5 dk. daha kapaksız şekilde pişirdim. Böylece fazla su buharlaştı ve yemek sevdiğim kıvama ulaştı.

Not 2: Düdüklü tencerenin markasına göre pişirme süresi değişebilir. Benim tencerem Fissler Vitavit.

23.07.2009

Yaban Mersinli Muffin


Sanırım vermiş olduğum kilolardan dolayı şımardım. Haftalardır sağlıklı beslenme programından gayet uzak yaşıyorum diyebilirim. Vermiş olduğum kilolar hala geri gelmediler ama sinyal vermeye başladılar! Yani biliyorum ki bu hızla gidersem ve havaların soğumasıyla yine tembelliğe başlayıp hareketsiz kalırsam, bir kısmına veda ettiğim fazlalıklarım birer birer jet hızıyla gelip yapışacaklar üzerime. Bu haftasonu misafirlerimi de atlattıktan sonra programa en baştan başlayacağım. Verilmesi gereken birkaç kilom daha var.  Sonra kış buyursun gelsin.


Yaban mersinini markette hep görürdüm ama açıkçası pek de lezzetli olduklarını düşünmüyordum. Geçenlerde arkadaşımda yiyince çok beğendim ve ben de aldım. Meğer ne çok şeye faydalıymış. Faydalarını burada sayamayacağımdan ilgilenenler bu linke bakabilirler.


Aslında bu muffinleri yapmamam gerekiyordu biliyorum. Ama kendime hakim olamadım işte. Çok güzel ve hafif oldular. Ama ne kadar hafif olsalar da sonuçta hamur işi tabii savunalacak bir tarafı yok :)


Malzemeler: (12 adet muffin için)


1 cup = 240 ml



1+3/4 cup un (yaklaşık 225 gr)
1/2 cup toz şeker (100 gr)
1.5 tatlı kaşığı kabartma tozu
1/2 tatlı kaşığı karbonat
1/4 tatlı kaşığı tuz
1 adet yumurta
200 ml buttermilk*
6 yemek kaşığı sıvı yağ
1 cup yaban mersini

Yapılışı:
Öncelikle katı malzemeleri yani un, şeker, tuz, kabartma tozu ve karbonatı bir kapta karıştırın. Ortasını havuz gibi açın. Başka bir kapta yumurtayı çırpın üzerine buttermilk ve sıvı yağı ekleyin ve tekrar çırpın. Bu sıvı karışımı katı karışımın olduğu kaba ekleyin ve tahta kaşıkla karıştırın. Çok fazla karıştırmamaya özen gösterin. En son yaban mersinlerini de ekleyip yavaşça karıştırın. Yağladığınız veya kağıt koyduğunuz muffin kaplarına bölüştürün. Önceden ısıtılmış fırında 190 Cde 20-25 dk. pişirin. Pişip pişmediğini anlamak için kürdan batırıp kontrol edebilirsiniz. Kürdan temiz çıkıyorsa muffinleriniz pişmiş demektir.

*Buttermilki evde yapmak çok basit. Sütün içine birkaç damla limon suyu ekleyin. Oda sıcaklığında 10-15 dk. bekleyin.

Afiyet olsun!

14.07.2009

Bademli Kayısılı Vişne Reçeli



Bu sene bahçesinden taze taze topladığı kiraz, kayısı, çilek, böğürtlen ve vişneleri ufak bir tezgahta satan teyzeyi keşfettiğimden beri neredeyse her gün uğrayıp meyve alır oldum. Bütün meyveler o kadar lezzetli ki bu lezzetleri kavanozlayıp kışın da yemeliyiz dedim ve ilk olarak çilek reçeli denedim. İlk reçel denemem olduğu için biraz endişeliydim ama neyse ki kıvamını tutturabildim. Reçel yapmak hoşuma gidince başladım değişik bir reçel arayışına. Ayrı ayrı kullanmak üzere aldığım vişne ve kayısıları birleştirebilir miyim diye düşünürken, yine Alman tarifleri sağolsun böyle bir kombinasyonun varlığından haberdar oldum. İçine biraz da kendimden bir şeyler katmalıydım tabii, kavrulmuş file badem ve acı badem likörünü de ekledim. İlk defa denedim ve benim çok hoşuma gitti bu reçelin tadı.

Malzemeler:

450 gr vişne (çekirdekleri çıkarılmış)
450 gr kayısı (çekirdekleri çıkarılmış)
750 gr toz şeker (isteğe göre artırılabilir)
4 yemek kaşığı file badem (kavrulmuş)
1/2 limonun suyu
4 yemek kaşığı acı badem likörü (isteğe bağlı)

Yapılışı:

Ayıklanmış vişneleri bir tencereye alın. Üzerine şekerin yarısını ekleyin. Onun üzerine kabuklarını soyup püre haline getirdiğiniz kayısıları ekleyin. (Kayısıların kabuklarını kolay soymak için arka kısımlarına bıçakla çarpı atın. Bir kaba alın üzerine sıcak su ekleyin. 15 dk. kadar bekleyin. Kayısıların kabukları çok kolay soyulacaktır). En üste şekerin geri kalanını ekleyin. Tencerenin kapağını kapatın ve bir gece bu şekilde bekletin. Sabah kalktığınızda şeker erimiş ve meyveler su salmış olacaklar. Ocağı yakın, reçeli önce orta ateşte, kaynamaya başladıktan sonra da kısık ateşte kıvamına gelene kadar pişirin. Arada üzerinde oluşan köpükleri tahta kaşıkla alın. Kıvamın geldiğini anlamak için soğuk bir tabağa reçeli damlatın, tabağı eğin, eğer akmıyorsa kıvamı olmuştur. (Daha biraz sulu severseniz tabaktan çok yavaş akıyorsa da ocaktan alabilirsiniz) Reçelin içine teflon tavada altın sarısı olana kadar kavrulmuş file bademleri ekleyin. En son limon suyunu da ekleyin. 5 dk daha pişirin. Kavanozlara doldurmadan isteğe bağlı acı badem likörü ekleyin ve tahta kaşıkla karıştırın. Kavanozların ve kapakların ağzına kadar kaynar su koyup bekletin. Kavanozlar ısınınca suyu dökün, kağıt peçete ile kurulayın ve sıcak reçeli kavanozlara doldurun. Kapağını sıkıca kapatın. Kavanozları ters çevirin. Bu şekilde soğuyana kadar bekletin.

Afiyet olsun!

24.06.2009

Elmalı Diyet Pay (Yufka ile)



Sağlıklı beslenmeye çalıştığım şu günlere uygun bir tatlı tarifine rastladım internette. Tarif İtalya'dan.  Çok hafif, çok lezzetli, çok da pratik bir tatlı oldu. Tam bana uygun yani :)

Malzemeler:

1/2 yufka
2 adet elma
1 adet yumurta
3 yemek kaşığı light süt
2 yemek kaşığı esmer şeker ( veya bal ya da pekmez)
1 paket vanilya (üzerine serpmek için)

Yapılışı:

Yufkayı dikdörtgen bir fırın tepsisine yayın. Kenarlarından taşarsa kesin ve yufkanın üzerine yerleştirin. Soyup ince ince dilimlediğiniz elmalı balık sırtı şeklinde yufkanın üzerine dizin. Bir kapta yumurta, şeker ve sütü çırpıp bir karışım hazırlayın. Elmaların üzerine bu karışımı eşit miktarda paylaştırın. Tepsiyi sağa sola hareket ettirerek sosun her tarafa iyice yayılmasını sağlayın. En üzerine de vanilyayı serpiştirin. Önceden ısıtılmış fırında 200 Cde 30 dk pişirin. İsteğe göre üzerine tarçın serperek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun!

17.06.2009

Fatuş Salatası



Bugün TV izlerken bir kanalda rastladığım bu tarifi hemen uyguladım. Hem çok pratik, hem çok lezzetli, hem de rejime uygun. Salatanın sosundaki sumak değişik bir tat katıyor, ben çok beğendim.

Bu arada son günlerde kendimi kaybetmeye başlamıştım. Kulağımın bükülmesi sonucu tekrar kendime geldim ve kaldığım yerden yola devam ediyorum :)

Malzeme miktarını kendinize göre ayarlayabilirsiniz.

Malzemeler:

Marul
Domates
Salatalık
Maydanoz
Taze nane
Beyaz peynir
Limon suyu
Zeytinyağ
Sumak
Tuz
Karabiber
Kızarmış lavaş ekmeği

Yapılışı:

Lavaş ekmeğini küçük üçgenlere bölün ve yağsız teflon tavada ya da fırında kızarana kadar pişirin. Kenara alın. Sebzeleri yıkayın ve küçük parçalara bölerek salatayı hazırlayın. Ayrı bir kapta zeytinyağ, limon suyu, sumak, karabiber ve tuzu koyulaşana kadar çatalla çırpın. Salatanın üzerine döküp, karıştırın. En üzere küp küp doğranmış beyaz peynir ve kızarmış lavaş ekmeklerini ekleyin. Afiyet olsun!

10.06.2009

Damla Sakızlı Çilekli Puding



Proteinsiz programı nedense erteleyip duruyorum. Umarım yarın başlayacağım!

Bugün hafif bir tatlı ortaya çıkarma amacıyla bir deneme yaptım. Tarifi kafamda şekillendirmiştim önceden zaten çok da basit bir tarif oldu. İçinde yağ yok. Çok az şeker var. Light süt var. Taze çilek var. Bundan daha hafifi nasıl olur bilemiyorum.

Malzemeler: (4 kisilik)

500 ml light süt
4 tepeleme yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı toz şeker
1 paket vanilya
1 tane damla sakızı
400 gr çilek

Yapılışı:

Çilekleri yıkayıp saplarını ayıklayın. Yarısını rondodan geçirip püre haline getirin. Diğer yarısını küçük parçalara bölün. Bir tencereye sütü ve unu alın. Orta ateşte koyulaşana kadar pişirin. Koyulaşmaya başlayınca içine şekeri, vanilyayı ve dövülmüş damla sakızını ekleyin. Pişirmeye devam edin. En son olarak püreyi ekleyin. 2 dk. daha pişirin ve ocaktan alın. Tencereyi soğuk su dolu bir kaba yerleştirin ve puding soğuyana kadar mikserle çırpın. Soğuyunca içine doğranmış çilekleri ekleyin. Bir kaşık yardımıyla karıştırın. Kaplara bölüştürün. Buzdolabında dinlendirip servis yapın.

Afiyet olsun!

7.06.2009

Fırında Soya Kıymalı Karnıyarık



Sağlıklı beslenmeye son sürat devam...

Bundan önce nasıl yaşamışım diye düşünüyorum son günlerde. Yarından itibaren 5 günlük proteinsiz beslenmeyi uygulamaya başlayacağım, bakalım neler olacak? Son zamanlarda sağlıklı tarifler vermeye dikkat ediyorum. Zaten artık pasta, börek vs. pişmiyor bizim evde.

Bugün de karnıyarık yapmaya kalkışınca bir değişiklik yaparak soya kıyması ile denemeye karar verdim. Ben patlıcanları teflon tavada yağsız kızartıyorum böylece çok hafif oluyorlar, benden söylemesi. Soya kıyması yerine normal kıyma kullanarak tarifi aynen uygulayabilirsiniz. Eğer normal kıyma ile yapmak isterseniz 250 gr. kadar kıyma yeterli gelecektir.

Malzemeler:

5 adet patlıcan
50 gr soya kıyması (yaklaşık 3/4 su bardağı)
1 adet iri kuru soğan
2 diş sarımsak
3 yemek kaşığı zeytinyağ
1 adet domates
1 yemek kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı acı biber salçası
1/2 demet maydanoz
tuz
karabiber
toz kırmızı biber

Sosu için:
1 su bardağı su
1 tatlı kaşığı salça
1 yemek kaşığı zeytinyağ

Üzeri için:
sivri biber
domates

Yapılışı:

Öncelikle patlıcanları alacalı soyup karınlarını bıçakla derince çizin. Tuzlu suda 15 dk. kadar bekletin. Tuzunun gitmesi için suyla yıkayın ve patlıcanları hafifçe sıkarak içlerindeki suyun çıkmasını sağlayın. Teflon tavayı orta ateşte ısıtın. Tavaya hiç yağ koymadan patlıcanları yumuşayana kadar çevirerek pişirin. İç malzemesi için soya kıymasını üzerinde yazıldığı gibi hazırlayıp süzün. Soğanları ve sarımsakları yemeklik doğrayın. Domatesi küp küp doğrayın. 3 yemek kaşığı zeytinyağı tavaya alın. İçine soğan ve sarımsakları ekleyerek biraz kavurun. Salçaları da ekleyin kavurmaya devam edin. Üzerine soya kıyması ve domatesi de ekleyin. Baharatlarını atın. Çok az su ekleyerek 5 dk. pişirin.  Son olarak iç malzemeyi patlıcanlara doldurun. İsterseniz üzerini sivri biber ve domates ile süsleyin. Karnıyarıkları fırın kabına yerleştirin. Sosunu üzerine gezdirin. 180 Cde 30-45 dk. kadar pişirin.

Afiyet olsun!

2.06.2009

Nerede kalmıştık?

Sanmayın ki sağlıklı beslenmekten vazgeçtim. Sanmayın ki pes ettim. Son iki haftadır buralardan uzak olmam sebebiyle programın dışına çıkmış olsam da, özenip de tatmadığım bir şey eksik kalmamış olsa da, miktarları abartmadığımdan üzerine kilo bile vermiş olarak döndüm geriye! Böylece başladığımdan bugüne verdiğim kiloyla hedeflediğim yolu neredeyse yarılamış oldum :)

Ayrıca sindirim sistemimdeki düzen beni bile hayrete düşürüyor. Bebekliğimden beri çektiğim sorunlar bu beslenme şekliyle son buldu. Kendimi kuş gibi hissediyorum :)

11.05.2009

Düdüklüde Yeşil Çorba



Bu akşam diyetimdeki yeşil çorbamı yaptım. Çorbada koyu yeşil sebzeleri kullanmam gerektiğini biliyordum bilmesine ama aklımda bir türlü birbirine yakıştıramadım sebzeleri. En sonunda markete gittim ve yeşil ne bulduysam aldım.  Çorba için ıspanak, kabak, kereviz sapı, semizotu, dereotunu kullandım. Tadının nasıl olacağı hakkında en ufak bir fikrim yoktu, açıkçası pek fazla ümidim de yoktu. Ama çorba pişip de tattığımda çok şaşırdım. Bence harika olmuştu. Her zaman yapılıp içilebilecek çok sağlıklı bir çorba keşfetmiş oldum. Ama parça parça sebzeler gözüme pek hoş gelmediğinden içmeden önce blenderdan geçirdim. Böylece hem gözüm, hem de midem bayram etti. Bu ölçülerle en az 3 günlük çorbam hazır oldu.

Malzemeler:

3 avuç kadar ıspanak
1 adet kabak
1 demet semiz otu
1 demet dereotu
1 adet kerevizin saplarının yarısı
1 adet kuru soğan
2 diş sarımsak
1 yemek kaşığı zeytinyağ
2 yemek kaşığı esmer pirinç
deniz tuzu
3-3.5 su bardağı soğuk su (Malzemelerin yaklaşık olarak yarısına gelecek kadar)

üzeri için:
taze çekilmiş karabiber
limon suyu (isteğe bağlı)

Yapılışı:

Çorba blenderdan geçeceği için bütün sebzeleri yıkayıp iri iri kıyıp düdüklü tencereye koyun. Soğan ve sarımsağı soyup, irice doğrayın ve tencere ekleyin. Pirinç, zeytinyağ, su ve tuzu da ekleyin. Düdüklü tencerenin kapağını kapatın. Düdük ötüp altını kıstıktan sonra 5 dk. daha pişirin. Çorbayı blenderdan geçirin. Üzerine taze çekilmiş karabiber ve isterseniz limon suyu da ekleyerek servis yapın.

Afiyet olsun!

Domatesli ve Mozarellalı Kabak Salatası



Bu salatayı geçen hafta yapmıştım. Çok beğenerek yedik. Uyguladığım rejim ilk iki hafta süper gitti. Ama bu hafta sonu ipin ucu biraz kaçtı. Nedenini anlamadığım bir şekilde motivasyonumda düşüş var. Cumartesi günü bir arkadaşımın taşınmasına yardım ettik. Sonundaki mangal partisinde aşırıya kaçmasam da listenin dışına çıkmış oldum. Taşınma sırasında 4 kat merdiveni kaç kez indim çıktım bilmiyorum. Bugün de 4 saatlik uzun bir yürüyüş yaptık. Umarım kaçan ipin ucunu biraz yakalayabilmişimdir! Aslında bugün de abartıp dondurma yemek istedim ama eşim beni tekrar motive edip kendime getirdi sağolsun...

Yarın yeni bir haftaya başlıyoruz. Bu hafta kesinlikle çok dikkatli olacağım. Tempolu yürüyüşleri de aksatmamalıyım, çok işe yarıyorlar çünkü. Yarın yeşil çorbamı yapmam lazım ama içine ne koyarım pek de bir fikrim yok. Bakalım, markette yeşil olarak ne bulursam atacağım sepete...

Malzemeler:

4 adet kabak
10 adet cherry domates ya da 2 adet orta boy domates
1 adet mozarella (yoksa beyaz peynir ile de deneyebilirsiniz)

Sosu için:
1 adet limonun suyu
2 kaşık zeytinyağ
tuz
fesleğen (ben kuru kullandım, tazesi daha güzel olur)
karabiber

Yapılışı:
Kabakları yıkayın ve kabak soyacağı ile soyun. İstediğiniz şekilde ve çok kalın olmayacak şekilde dilimleyin. Fırını ızgara konumuna getirin ve 200 Cye ayarlayın. Kabakları yağlı kağıt serilmiş tepsiye ya da ızgaranın üzerine dizin. Ben hafif olsun diye üzerine yağ sürmedim. Rejimde değilseniz kabakların fırça ile zeytinyağ sürebilirsiniz ama bence pek de gerek yok. Kabakları fırına koyduktan 15 dk. sonra çevirip diğer tarafının da pişmesini sağlayın. Bir 15 dk da öyle pişirin. Kabakları fırından çıkarın ve soğumaya bırakın. Bu sırada domatesleri yıkayıp kesin. Sosu için limon suyu, zeytinyağ, tuzu karıştırın. Servis tabağına en alta kabakları sonra domatesleri en üzerine de mozarellayı yerleştirin. Sosunu dökün. En üzerine fesleğen ve taze çekilmiş karabiber serpin.

Afiyet olsun!

6.05.2009

Közlenmiş Patlıcan Salatası



Dün öğlen ton balıklı salata, akşam da sebzeli tavuk yiyince bugün sadece sebze yemeyi uygun buldum.  Benim etle çok da aram yoktur aslında, aylarca et yemesem aramam herhalde.  Ama şöyle üzerine sıcak tereyağ dökülmüş mis gibi Bursa İskenderi'ne de hayır demem hani. Neyse ki senede en fazla iki kez yaşayabiliyorum bu keyfi. Yoksa halim ne olurdu...

Bu akşam yemeğim bu fotoğraftakiler ve yanında yarım bardak ayrandan oluşuyordu. Bu nefis salatayı benim yaptığım gibi (kızarmış) ekmeğin üzerine sürüp dip sos şeklinde denemenizi tavsiye ederim.

Malzemeler:

3 adet iri patlican
3 adet iri etli kırmızı biber
2 diş sarımsak
2 yemek kaşığı zeytinyağ
1/2 limonun suyu
1 tutam maydanoz
tuz, karabiber, kırmızı toz biber

Yapılışı:

Patlıcanları ve biberleri közleyip kabuklarını soyun. (Ben fırını ızgara konumuna getirip 200 Cde 30 dk. arada bir kaç kez çevirerek közlüyorum). Közlenmiş patlıcan ve biberleri soyup küçük küçük doğrayın ve bir tabağa alın. Üzerine diğer malzemeleri ekleyin. Karıştırın ve bekletmeden servis yapın.

Afiyet olsun!

İki haftanın ardından...

Sağlıklı yaşamaya dair uyguladığım programda 2. haftamı bitiriyorum. Anladım ki çikolatasız, dondurmasız, pastasız, böreksiz de gayet güzel yaşanabiliyormuş. Anladım ki düzenli spor insanın duruşunu bile değiştiriyormuş. Tartılmak hala yasak ama kemerler en güzel gösterge :)

Bu şekilde beslenmeye devam edip bütün fazlalıklarımdan kurtulmayı amaçlıyorum. Hedefimi de yükselttim, başkaları verdiyse ben neden veremeyeyim değil mi ama?

Mehtap Hanım'ın bloğunu hala ziyaret etmediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz.

3.05.2009

Rokalı Kuşkonmaz Salatası


Kuşkonmazla Almanya'da tanıştım. Bu aralar mevsimi olduğu için bol bol yiyebiliyoruz.  Sanırım kuşkonmaz Türkiye'de çok tanınmıyor. Konservesinin bulunabildiğini duydum fakat tazesini bulmak ne kadar kolay bilmiyorum. Kuşkonmazın antioksidan özelliğinin yanında daha bir çok faydası var ve kalorisi de çok düşük. 100 gramı sadece 20 kcal.


Bugün tazecik kuşkonmazları bulunca hemen aldım.


Malzemeler:



1/2 kg kuşkonmaz
1 demet roka
4 adet kırmızı turp
4 adet küçük patates
1 tutam tuz
1 tutam toz şeker
birkaç damla limon suyu

Sosu için:
1 yemek kaşığı zeytinyağ
1/2 limonun suyu
Tuz
Karabiber

Yapılışı:

Kuşkonmazları sebze soyacağı ile soyun. Bir tencerede suyu kaynatın. İçine bir tutam tuz, toz şeker ve bir kaç damla limon suyu ekleyin. Kuşkonmazları ekleyin. Yumuşayana kadar pişirin. Çok fazla pişirirseniz dağılırlar. Pişen kuşkanmazları süzün ve bir tabağa alın. Diğer malzemeler için patatesleri haşlayıp, soyun. İnce ince kesin. Rokayı yıkayın. Turpları doğrayın. Hepsini karıştırın. Limon, zeytinyağ, tuzdan oluşan sosu üzerine gezdirin. En üste taze çekilmiş karabiber serpin.

Afiyet olsun!

1.05.2009

Kabaklı Brokoli Salatası



Sağlıklı beslenmeye devam... Brokolili değişik bir salata denemek istedim ve  sonunda portakalağacında gördüğüm kabaklı brokoli salatasından esinlenerek kendime göre bir salata yaptım. Sonuç lezzetli ve  hafif oldu. Üzerine sonradan eklediğim taze çekilmiş karabiber ve bütün kimyonla daha da bir güzelleşti tadı.


Malzemeler:



1 küçük demet brokoli
1 adet kabak
Birkaç tane mantar (ben konserve kullandım, taze olursa daha güzel olur bence)
Birkaç tane kırmızı minik turp
Dereotu
Limon suyu
Zeytinyağ (diyette olduğumuz için 1 tatlı kaşığı koydum)
Elma Sirkesi
Tuz
Karababiber
Bütün kimyon

Yapılışı:
Brokolilerin çiçeklerini ayırıp yıkayın. Diri kalacak şekilde 5 dk. kadar haşlayın. Süzdükten hemen sonra içi buzlu su ya da soğuk su dolu bir kaba aktarın. Böylece tekrar dirileşmelerini sağlıyoruz. Kabağı soyacakla soyun ve yine soyacakla ince ince şeritler yapın.Ortasındaki çekirdekli kısmı kullanmayın. 1 dk kadar bunları da kaynatın. Süzüp soğuk sudan geçirin. Diğer malzemelerle birlikte bir kaba alın. Üzerine sosunu ve baharatları dökün.

Afiyet olsun!

30.04.2009

Düdüklüde Zeytinyağlı Taze Fasülye


 Sağlıklı beslenmeye devam...


Herkesin bildiği bir tarif ama belki düdüklü tencerede denemek isteyenler de olur diyerek yazıyorum. Düdüklü tenceremi çok seviyorum demiş miydim daha önce? :)


Malzemeler:



1/2 kg taze fasülye
1 adet iri kuru soğan
3 diş sarımsak
2 adet iri domates
3-4 yemek kaşığı zeytinyağ
1 adet kesme şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 türk kahvesi fincanı su

Yapılışı:


Fasülyeleri yıkayıp ayıklayın. İstediğiniz boyutta doğrayın. Kuru soğan ve sarımsakları soyup yemeklik doğrayın. Domateslerin kabuklarını soyun, küp küp kesin . Geri kalan malzemelerle birlikte hepsini düdüklü tencereye koyun. Düdük ötüp ocağın altını kıstıktan sonra 8 dk. pişirin. Sıcak ya da soğuk servis yapılabilir.


Afiyet olsun!


Not: Düdüklü tencerenin markasına göre pişirme süresi değişebilir. Benim tencerem Fissler Vitavit.

29.04.2009

Limonlu Kek



Bu sabah kahvaltım bir dilim kek ve sütlü kahveden oluşuyordu. Hem diyet olsun, hem kek olsun. İnsan başka ne ister? Bu beslenme şekline (rejim demiyorum artık) kafayı takmış durumdayım ve sanırım bu sonuna kadar da bu şekilde devam edecek. Böylece kendi kendimi de motive etmiş oluyorum :)

Malzemeler:


4 yumurta
200 gr toz şeker (1 su bardağı + 2 yemek kaşığı)
75 ml zeytinyağ (5 yemek kaşığı)
1 su bardağı yoğurt
1 limon suyu ve kabuğunun rendesi
1 paket vanilya
270 gr un (2.5 su bardağı kadar)
1 tatlı kaşığı karbonat
2 tatlı kaşığı kabartma tozu

Yapılışı:

Yumurta, toz şeker, vanilya ve limon kabuğunu toz şeker iyice eriyip yumurtalar beyazlaşana kadar çırpın. Üzerine yoğurt ve sıvı yağı ekleyin, karıştın. Unu eleyin, kabartma tozunu ekleyin, karbonatı da ekleyin ve üzerine limon suyunu sıkarak karbonatı köpürtün. Hepsini tahta bir kaşıkla karıştırın. Yağlanmış kek kalıbına  dökün. 180 Cde önceden ısıtılmış fırında pişirin. Benim fırınım 25 dk.da pişirdi.

28.04.2009

Bir hafta nasıl geçti anlamadım...

Bugün diyetimde bir haftayı tamamlıyorum. Nasıl geçti hiç anlamadım. Ne bir açlık krizi, ne de çikolata krizi yaşadım. Her gün düzenli yürüyüşe gidiyorum ve artık asansör kullanmıyorum. Her sabah kalktığımda biraz daha incelmiş olduğumu görüp çok mutlu oluyorum :) Kesinlikle tartılmıyorum ve Mehtap'ın verdiği listenin dışına çıkmıyorum. Sevgili Mehtap'ın verdiği moral ve güçle çok insanın doğru beslenmeyi öğreneceğine ve yaza incecik gireceğine çok eminim :)

25.04.2009

Ara öğün için öneri


Sevgili Mehtap'ın vermiş olduğu listeye uyarak 3. günümü de bitirdim. Bu rejimi çok sevdim. Ara öğünler olduğu için hiç acıkma olmuyor. Ayrıca hergün düzenli yürüyüşe gidiyorum. Bugün yasak olduğunu bile bile merakımdan tartıldım, sonuç ümit verici :) Ama bundan sonra meraktan çatlasam da 15. günün sonuna kadar tartılmayacağım.


İşte size ara öğün için bir öneri. Bir elmayı soyup küçük parçalara bölüyoruz. Üzerine 4-5 yemek kaşığı kadar yoğurt ekliyoruz. Yoğurdun ekşi olmaması lazım, süt tadı baskın yoğurt olursa daha güzel oluyor. Üzerine de bol tarçın. Nefis ara öğününüz hazır. Afiyet olsun! Rejime devam :)


 

22.04.2009

Zayıflamaya var mısınız?



Pizza tarifinin üzerine yapılabilecek en güzel şeyi yapıyorum! 'Zayıflamaya ben de varım diyorum' :)

Eğer ben de zayıflamak istiyorum, hem de sağlıklı bir şekilde, açlık krizlerine girmeden, sakin sakin yapayım bu işi diyorsanız elinizi çabuk tutun. Sevgili doktorumuz Mehtap'ın bu projesinde siz de yer alın. Delfina'ya kaydınızı yaptırın sonra gelsin sağlıklı beslenme, gitsin kilolar :) Ben de geç haberdar olduğum için birbuçuk hafta geç başlıyorum ama ne yapalım geç olsun güç olmasın. Sevgili Mehtap bloğunda yapılması gerekenleri öyle güzel anlatmış ki okuyunca eminim siz de motive olacaksınız. Aynen benim gibi.

Hepimize kolay gelsin ve başarılar :)

3.04.2009

Tam Buğday Unlu Pizza Hamuru



Dün akşam canımız pizza istedi. Ben de biraz araştırdıktan sonra aklıma uygun bir tarif buldum. Karar verdim girdim mutfağa, açtım dolabı bir de ne görsem beyaz unum çok az kalmış! Eee ne yani pizza yapmaktan vaz mı geçeceğim şimdi? ''Hayatta olmaz'' dedim! Kısa bir kararsızlıktan sonra hamura tam buğday unu da eklemeye karar verdim. Nasıl olur diye de endişelenmedim değil ama sonuç bana göre sadece beyaz unla yapılan pizza hamurundan çok daha lezzetli ve hafifti. Lakin koskaca tepsi neredeyse bitti. Bu da bugüne kalan ufak parça, tabii dün akşamdan kaldığı için pek de taze görünmüyor. Ama hamur hakkında fikir verir diyerek fotoğrafı da ekledim. Benim pizzam biraz kalın oldu daha ince olmasını isterseniz daha büyük bir tepsi kullanabilirsiniz. Zaten çok kolay bir hamur olduğundan hafif yağladığınız elinizle hiç zorlanmadan tepsiye yayabilirsiniz.

Malzemeler:

200-220 ml ılık su
200 gr beyaz un
200 gr tam buğday unu
1 paket instant maya
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı toz şeker
4 yemek kaşığı zeytinyağ

Yapılışı:

Geniş bir kaba unları eleyin. Tuzu, şeker ve mayayı ekleyin. Ortasını havuz  gibi açın. İçine ılık suyu ve zeytinyağı ekleyin. Hamuru yoğurun. Ele yapışmayan ve kolay toplanan bir hamur olacak. Kıvamını ayarlamak için biraz su ya da un ekleyebilirsiniz. Hamurun üzerini örtün. 30 dk dinlendirin. 30 dk sonunda tekrar yoğurun. Yaklaşık 30x40 cm ebatlarında bir tepsiye yerleştirin. Üzerine domates sosu ve istediğiniz malzemeleri yayın. 200 Cde 20-25 dk pişirin.

Afiyet olsun!

1.04.2009

Naneli Zeytinyağlı Kabak (Düdüklü Tencerede)




Düdüklü tenceremi çok seviyorum. Hem çok pratik, hem de pişen yemekler daha lezzetli oluyor. Dün 8 dk. da zeytinyağlı taze fasülye yapmıştım. Bugün de 2 dk. da kabak yemeği :)




Malzemeler:



1 kg kabak
3-4 yemek kaşığı zeytinyağ
1 adet iri kuru soğan
3 diş sarımsak
2 adet domates
1 yemek kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı tuz
birkaç dal taze nane ya da 1 tatlı kaşığı kuru nane
yarım limonun suyu (isteğe bağlı)

Yapılışı:

Kabakları soyun, yarım ay şeklinde bir parmak kalınlığında doğrayın. Kuru soğanı ve sarımsağı yemeklik doğrayın. Domatesleri küp küp doğrayın. Naneyi yıkayıp ince ince kıyın. Kabakları, soğan ve sarımsakları, domatesleri, salçayı, naneyi, zeytinyağ ve tuzu düdüklü tencereye koyun. Kapağını kapatın. Sebze ayarına getirin. Düdüğü ötüp altını kıstıktan sonra 2 dk pişirin. İsteğe göre üzerine limon sıkarak servis yapın.

Not: Düdüklü tencerenin markasına göre pişirme süresi değişebilir. Benim tenceremin markası Fissler modeli Vitavit, sebze yemeklerini 2-2.5 dk.da pişiriyor.

Ben geldim :)

Nihayet brownie tarifimi ekleyebildim! Son günlerim biraz yoğun geçiyor. Sınavlar, iş, ev derken sitemi çok ihmal ettim. Ama artık baharla birlikte benim de keyfim yerine geliyor :)

Neredeyse son bir haftadır sitem kapalıydı. Arayıp sorunun ne olduğunu sorunca oldukça şaşırdım. Okuyucu trafiğinden dolayı kapasitem dolmuş! Kapasitem az da değil aslında. Böyle bir sebep beni çok şaşırttı ve tabii çok da sevindirdi :) Ayrıca fotoğrafların boyutlarını küçültmem de önerildi. Bu da etkiliyormuş tabii. Zaman bulup elden geçirmem gerekiyor bir ara. Ama önce yeni bir bilgisayar almam şart! Benimki artık gerçekten can çekişiyor. 6 senelik emektar laptopum benim, kızmıyorum artık ona. Napalım kapasitesi bu kadar yazık ona diyorum :) Geçenlerde gözüm döndü ve kendisini ciddi ciddi yumrukladım ama o gün bugündür kendisine pek bir acıyorum, sinirlenmiyorum artık. Napsın bu kadar yapabiliyor gariban. Yeni kardeş alıcam ona çok yakında :)

Bugün çok güneşli ve güzel bir gün. Ben de bir fincan kahvemi yanıma alıp puzzleımı yapmaya devam edeyim. Bu yaptığım ilk puzzle, 1000 parçalık ve Venedik'ten bir manzara seçtim. İlk başlarda gözüm çok korkmuştu ama şimdi 1/3 i bitti sayılır. Bitince çok güzel olacak :)

16.03.2009

Amerikan Brownie (Zeytinyağlı)


Dün akşam tutan çikolata krizimi evde bir parça bile çikolata olmayınca bu şekilde bastırdım. Türkiye'de bilinen brownie ya da ıslak kekten farklı dokusuyla, yoğun çikolata tadıyla gerçek brownieyi ben daha çok seviyorum. Aslında tarifler hep tereyağ ile yapılıyor ama dün akşam internette araştırırken zeytinyağlı bu tarif karşıma çıktı. Açıkcası pek de ümitlenmeden deneme amacıyla yaptım. Tarifi de evdeki malzeme kıtlığından aynen uygulayamadım. Mesela bitter çikolatam yoktu, onun yerine bol kakao ve biraz damla çikolata kullandım. Fırına atarken ''yok, bu kesin iyi olmadı'' dedim ama fırından çıktıktan sonra nefis tadıyla beni çok şaşırttı bu brownie. Tarifi en kısa zamanda yazacağım.


Malzemeler:



2 yumurta
150 gr şeker
1 paket bourbon vanilya
60 ml zeytinyağ
60 gr kakao
70 gr un
1/4 tatlı kaşığı deniz tuzu
1 kahve fincanı damla çikolata
1 kahve fincanı fındık krokant ya da ceviz

Yapılışı:

Yumurtaları, toz şekeri ve vanilyayı şeker iyice eriyinceye kadar çırpın. Üzerine zeytinyağı ekleyip karıştırın. Kakao ve unu eleyerek karışıma ekleyin. Tuzu da ekleyin. Tahta bir kaşık yardımıyla karıştırın. Oldukça yoğun kıvamlı bir karışım olacak. En son fındık krokant ve damla çikolatayı da ekleyin. Dikdörtgen ya da kare fırın kabına 2 parmak kalınlığında olacak şekilde karışımı yayın. Önceden ısıtılmış fırında 180 Cde 12 - 15 dk kadar pişirin. Pişirme süresi fırına göre değişir. Bu yüzden kontrollü pişirmekte fayda var. Brownienin içi çok kuru olmamalı.

Afiyet olsun!

Not: Eğer daha sağlıklı bir alternatif isterseniz beyaz un yerine tam buğday unu da kullanabilirsiniz. Ben denedim tadında bir değişiklik olmuyor.

8.03.2009

Mandalinalı ve Turplu Kereviz Sapı Salatası


Uzun zamandır blogumdan ayrı kaldım. Bunun bir nedeni sınavlarım, diğer nedeni yarım zamanlı gittiğim işim, bir başka nedeni ise bir türlü yüzünü göstermeyen güneş ve bu sebeple canımın pek birşey yapmak istememesiydi. Neyse ki cumartesi günü nihayet güneşi gördük. Bol bol gezdik, arkadaşlarımızla keyifli vakit geçirdik. Ama gelin görün ki bugün yine yağmurlu ve karanlık bir güne uyandık! Dün iyi ki havanın keyfini doyasıya çıkarmışız da keyfimiz yerine gelmiş :)


Haftasonu dışarda yemek yiyip de midelerimizi bayram ettirince bu akşam evde sağlıklı ve hafif salatalar yaptım. Bunlardan birisi benim ortaya çıkardığım çok sağlıklı bir salata. Mandalinalı ve turplu kereviz sapı salatası. Kulağa garip gelebilir ama eğer tatlı ve hafif mayhoş tatları bir arada seviyorsanız denemenizi tavsiye ederim. Tabii kereviz mevsimi geçti geçecek belki Türkiye'de geçti bile. Mandalina deseniz burda hala bulunabiliyor ama onlar da son günlerini yaşıyorlar. Ben bu hafta malzemeleri tekrar alıp bu sefer kocaman bir tabak yapacağım çünkü eşim de ben de bayıldık bu salataya.


Malzemeler:



1 paket kereviz sapı (burda ayrıca satılıyor)
1 demet kırmızı turp
1adet mandalina
Sızma zeytinyağ
Elma sirkesi
Deniz tuzu
Karabiber
Kimyon (bütün kimyon varsa daha güzel olur)

Yapılışı:


Kereviz saplarını ve turpları yıkayıp ince ince doğrayın. Soyulmuş mandalinayı dilimleyip küçük parçalara bölün. Kerevizlere ekleyin. Üzerine zeytinyağ, sirke, tuz, karabiber ve kimyonu da ekleyip hepsini karıştırın.


Afiyet olsun!

10.02.2009

Ekmek makinası sorunları!

Sabaha karşı 6 suları. Beynim ders çalışmaktan sulanmış durumda. Yine herşeyi son güne bırakıp, sıkıştım tabii ki.  Nedense böyle son anda çalışınca beynim daha iyi alıyor herşeyi! İnsanoğlu hakikaten değişmiyor ben hep böyleydim ve sınavlarımı da hep bu şekilde, iyi notları da alarak geçtim.  Bakalım bu sefer nasıl olacak? Şuan herşey çorba oldu kafamda! Daha sınava 8 saat var. Neler sığdırırım ben o 8 saate :) Ama artık bu son olsun. Bundan sonra okul filan yok!

Çok alakasız olacak ama aklıma gelmişken sorayım belki bileniniz ya da benimle aynı sorunu yaşayanınız vardır.  Sorunum ekmek makinam. Uzun zamandır kullanmıyordum kendisini. Süper ekmekler yapıyordu makinam zamanında. Tekrar kullanmaya başladım ama tariflerimi daha önceki tariflerle birebir yapmama rağmen ekmeklerim pişerken çöküyor. Mayalanırken bir güzel kabarıyor pişmeye başlayınca boomm diye çöküyor, tabii benim moral de aynen yerlerde. Kullanma kılavuzunda okuduğum kadarıyla hava durumu filan etkiliyormuş ekmek sonuçlarını.  Nemli havalarda su miktarını azaltın diyordu. Bugünkü ekmeğimde öyle yaptım. Ekmeğim çökmedi evet ama taa o ilk başlarda yaptığım ekmekler gibi de kabarmadı. Nedir bunun çözümü? Bir fikri olan var mı?

1.02.2009

Çikolatalı Sufle


Bu sufle tarifini keşfettiğimden beri 3. kez yaptım. Dışarıda yediğimiz suflelerden çok daha hafif bir tadı var. Ben yerken kriz geçiriyorum, bitmesin diye ne kadar yavaş yesem de tadına doyamadan bitiveriyor ne yazık ki :) Tarif sevgili pastacı Burcu'dan. Orijinal tarife ulaşmak isterseniz burada. Ben tarifte ufak bir değişiklik yaparak yumurta sayısını yarıya indirdim. Sonuçtan bu şekilde çok memnun kaldım. Bu tarifi kesinlikle denemenizi öneriyorum. Nefis bir tadı var bu suflenin. Sevgili Burcu'ya tarif için tekrar teşekkür ediyorum :)


Sufle sönmeden fotoğraf çekeyim derken  makinamın objektifini de pudra şekeri yaptım. Neyse ki ucuz atlattım. Bu arada sufle fırından çıkınca hemen söner, onun için fırından çıkar çıkmaz servis etmek gerekiyor. İnternette dolaşırken sufleyle ilgili ünlü bir de cümleye rastladım, çok hoşuma gitti. 'Sufle misafiri değil, misafir sufleyi bekler' demiş zamanında birileri. Aklınızın bir köşesinde bulunsun :)



Malzemeler : ( 4 kişilik )


30 gr tereyağı
2 çorba kaşığı un
250 ml süt
200 gr  bitter çikolata (ben %60 oranında kakao olanından kullandım)
2 yumurta sarısı (çırpılmış)
2 yumurta beyazı

Üzeri için:



sıvı krema
pudra şekeri


Yapılışı:


Öncelikle yumurtaların beyazlarını ve sarılarını ayırın. Beyazlarını bir fiske tuz ile mikserin hızlı devriyle kar haline gelip katılaşana kadar çırpın. Bir kenarda bekletin. Bir tencereye tereyağı alın, eritin. Üzerine unu koyun ve un kokusu çıkıp rengi hafif pembeleşene kadar kavurun. Üzerine sütü ilave edin. Sürekli karıştırarak pişirin. Koyu kıvamlı bir karışım elde edeceksiniz. Tencereyi ocaktan alın, üzerine parçaladığınız bitter çikolataları ekleyerek, hızlı hızlı karıştırın ve çikolataların erimesini sağlayın. Daha sonra karıştırmaya devam ederek çırpılmış yumurta sarılarını da ekleyin. İyice karıştırın. En son çırpmış olduğunuz yumurta aklarını 2 - 3 seferde ekleyin. Karıştırırken tahta kaşık kullanın ve akların sönmemesi için yavaş ve dikkatlice karıştırın. Karışımı yağlanmış ve pudra şekeri serpilmiş sufle kaplarına bölüştürün. Önceden ısıtılmış fırında 180 - 190 Cde 12-13 dk. pişirin. (Orijinal tarifte 210 C de 15 dk verilmiş fakat benim fırınım çok çabuk pişirdiğinden ısıyı kendime göre değiştirdim).


Fırından çıkar çıkmaz servis yapın. Üzerine sıvı krema ve isterseniz pudra şekeri dökerek yiyin.


Afiyet olsun!


 

30.01.2009

Limonlu Peynirli Çörek




Bu nefis ve kolay poğaça tarifinin orijinali Emine Beder'e ait. Benim elimde tabii ki biraz değişikliğe uğradı. İlk olarak orijinal tarifteki margarin sıvı yağa çevrildi. Dereotu yerine ben maydanoz kullanmayı tercih ettim. Sonuçta şimdiye kadar yapmış olduğum mayasız poğaçaların en güzeli diyebilirim. Bu poğaçayı ikinci yapışım. İlk yaptığımda kullandığım beyaz peynir daha sertti ve poğaçaların görüntüsü çok daha güzeldi. Bu sefer peynirim yumuşak olduğundan hamurun içinde eridi. Bu poğaçayı sert bir beyaz peynirle yapmanızı tavsiye ederim. O zaman peynir parçaları da görünüyor ve poğaçalar daha çok 'ye beni, ye beni' diyorlar :)


Malzemeler:



4 su bardağı un (un miktarı az gelirse bir miktar daha un ekleyebilirsiniz)
2 türk kahvesi fincanı zeytinyağ
3 türk kahvesi fincanı yoğurt
1 adet yumurta (beyazı sarısı ayrıcalak)
1/2 limonun suyu
1/2 çay kaşığı tuz (peynirin tuz oranına göre ayarlanmalı)
1 paket kabartma tozu
150 gr beyaz peynir
1/2 demet maydanoz

Yapılışı:
Öncelikle beyaz peyniri bir çatal yardımıyla ezin. Eğer peynirlerin daha iri olmasını istiyorsanız, bir bıçakla ufak ufak kesebilirsiniz. Maydanozu yıkayın ve ince ince kıyın. Hamur malzemesi için unu (önce 4 su bardağı un eleyin, hamur toparlanmazsa daha sonra bir miktar un ekleyebilirsiniz) ve kabartma tozunu bir kaba eleyin. Ortasını havuz gibi açın. İçine sıvıyağı, yoğurdu, limon suyunu, yumurta akını ve tuzu ekleyin. Hamuru yoğurun. Yumuşak ama ele yapışmayan, kolay toparlanan bir hamur olacak. Hamur hazır olduktan sonra kıyılmış maydanozu ve beyaz peyniri ekleyin. Hepsi karışana kadar yoğurun. Hamurdan cevizden biraz irice parçalar kopararak yuvarlak şekil verin. Üzerlerine yumurta sarısı sürün. Önceden ısıtılmış fırında 180 Cde üzerleri kızarana kadar pişirin. Benim fırınım 20 dakikada pişirdi.

Afiyet olsun!

27.01.2009

Çikolatalı ve Havuçlu Pankek



Günlerdir elim bir türlü fotoğraf makinasına gitmediğinden, yapılan yemekler sitede yerini alamadan silinip süpürüldüler. Bugün keyifli bir şekilde yaptığım pankeklerimi fotoğraflamazsam arkamdan ağlarlardı ben de artık dayanamadım :) Tarifi, şu ana kadar beni hiç hüsrana uğratmayan çikolatalı tarifler kitabımdan uyguladım. Tarifin aslında elma vardı ama evde elma kalmadığını farkedince aklıma havuç koymak geldi. Ben tadını bu şekilde çok beğendim.

Malzemeler: (12 adet pankek için)

1 su bardağı = 1 cup = 240 ml

225 gr un ( yaklaşık 1.5 - 2 su bardağı)
1.5 tatlı kaşığı kabartma tozu
50 gr toz şeker (1/4 su bardağı)
1 yumurta
20 gr eritilmiş tereyağ (yaklaşık 2 yemek kaşığı)
300 ml süt (1 + 1/4 su bardağı)
1 adet orta boy havuç (ya da elma)
50 gr rendelenmiş bitter çikolata (4-5 yemek kaşığı)

üzeri için:

hazır çikolata sos ya da benim yaptığım gibi sıvı krema ve bitter çikolatayı eriterek elde edeceğiniz sosu kullanabilirsiniz.

Yapılışı:

Unu ve kabartma tozunu bir kaba eleyin. Üzerine şekeri ekleyin. Ortasına bir çukur açıp yumurta ve eritilmiş tereyağı ekleyin. Yavaş yavaş sütü ekleyerek kıvama gelene kadar karıştırın. Kekten biraz daha sıvı bir kıvamda olacak. (Kıvamı ayarlamak için biraz süt ya da un ekleyebilirsiniz). Üzerine rendenin ince tarafıyla rendelenmiş havucu ve rende çikolatayı ekleyin. Hafif yağlanmış teflon tavayı ısıtın ve bir pankek için 2-3 yemek kaşığı kadar hamuru tavaya yuvarlak olacak şekilde yerleştirin. Pankeklerinizi orta ateşte çevirerek pişirin. Üzerine sıcak çikolata sosu dökerek servis yapın.

Afiyet olsun!

20.01.2009

Tatil bitti!






Taptaze bir gözleme, sıcacık bir çay ve güzel sohbetli bir ortamdan daha güzel ne olabilir?

Tatilimizin Bursa bölümünde bir pazar günü Cumalıkızık köyü'nü ziyaret ettik. Hava çok soğuk ve yağışlı olduğundan çok da oyalanmadan kendimizi evlerden birine attık. Gözlemelerimizi yiyip, çaylarımızı içip sobayla ısınan odanın keyfini çıkardık. Cumalıkızık köyüne bir de yazın gidip bahçede köy kahvaltısı keyfi yapmak lazım...

Bu aralar bitirme sınavlarıma çalışmak için evdeyim. İşten izin aldım evde çalışayım diye. Artık bu 3. diplomamı da alınca üniversite hayatıma bir son vermeyi düşünüyorum! Hesapladım da tam 11 senedir öğrenciyim ben! Yeter diyorum kendime :) Artık adam gibi bir iş bulup çalışmanın zamanı geldi de geçiyor bile... Peki neden şimdiye kadar çalışmadım daha doğrusu çalışamadım? Buralarda yaşamak göründüğü kadar da kolay olmuyor bazen. Derler ya başıma gelenler pişmiş tavuğun başına gelmez. İşte aynen bu durumu yaşadım ben. Nedense iş konusunda hep yanlış insanlar, yanlış mekanlar beni buldu ya da ben onları buldum. Ama içimde bir yerlerde hala ümidim var, biliyorum benim de yüzüm bir gün gülecek :)

Bu şarkı ne zaman ümitsizliğe kapılsam imdadıma yetişen bir şarkı...İlaç gibi geliyor bana.

Sezen Aksu - Yüzünü Dökme Küçük Kız

Bugün bir de Deniz Seki' nin Sahici şarkısına taktım. 50 kere dinledim herhalde. Çok güzel söylemiş. Albümün diğer parçalarını da beğendim. İlk fırsatta albümünü almak için Türk Kitabevinin yolunu tutacağım.

Bir de Türkiye'deyken Issız Adam' a gidemediğim için çok üzülüyorum. Ne yapıp edip gitmeliydim ama olmadı ne yazık ki.  Film buraya gelir mi bilmiyorum ama DVDsini dört gözle bekliyorum. Türkiye'den bir sürü DVD aldık haftasonları sırasıyla izliyoruz. Ademin Trenleri'ni izlemeye başladığımda pek de bir beklentim yoktu açıkcası (itiraf ediyorum Cem Özer fanatiği değilim). Ama gerçekten de güzel bir filmmiş. Özellikte son sahnede Cem Özer ve Nurgül Yeşilçay'ın oyunculukları beni çok etkiledi. O... çocukları'nı da geçen hafta izledik. Onu da beğendik. Tavsiye olunur :) Aaa bu arada değinmeden geçemeyeceğim Türkiye'deyken Osmanlı Cumhuriyeti' ne gitmek gibi bir hata yaptık. Tek başıma olsam kesinlikle seçip gideceğim bir film de değildi zaten. Tahminlerim tabii ki doğru çıktı. Nasıl kötü bir filmdi o?

Önümüzdeki günlerde daha sık evde olacağım için ve tabii ki ders çalışmaktan sıkılacağım ve kendimi mutfağa atacağım için tahmin ediyorum ki birkaç yeni tarif deneyip siteye ekleyebilirim. Farkındayım son zamanlarda iyice ihmal ettim siteyi. En kısa zamanda arayı kapatacağım inşallah :)